24 Nisan 2014 Perşembe

12. TOHUMCULUK YASA TASARISINA KARŞI BASIN AÇIKLAMASI, 2006


GDO'ya Hayır Platformu, Üretici Sendikaları Konfederasyonu, Çevre Mühendisleri Odası, Gıda Mühendisleri Odası, Ekoloji Kolektifi, Türkiye Tarımcılar Vakfı ve Tüketici Hakları Derneği, Ziraat Mühendisleri Odası, Tohumculuk Yasası Tasarısı'na karşı, 2 Ekim 2006 Pazartesi günü TBMM Dikmen Kapısı önünde bir basın açıklaması yaptı. ZMO Başkanı Gökhan GÜNAYDIN'ın okuduğu basın açıklaması ile "çokuluslu şirketlerin tohum piyasamızı ele geçirmelerine zemin hazırlayarak, ülkenin geleceğini pazarlayan" Tohumculuk Yasa Tasarısı'nın Meclis'ten geri çekilmesi istendi. Grup, açıklama sırasında, "Tohumlarımızın soframıza kanser olarak gelmesini istemiyoruz", "Tohumculuk Yasa Tasarısı Meclisten çekilsin", "Tohumlarımızı yasaklamak, ülkemizi silahsız işgal etmektir", "Tohumculuk Yasası ile tohum çeşitlerimiz yasaklanacaktır" yazılı pankartlar taşıdı.

BASIN AÇIKLAMASI METNİ: 
Tohum Yaşamdır, Yaşam Bizimdir..

Ülkemizde uygulanan yanlış ekonomi politikalarına bir yenisi daha ekleniyor. Şu anda meclis gündeminde olan Tohumculuk Yasası ülkemizin, tarımımızın ve gıda geleceğimizin yok edilmesi anlamına geliyor. Bu yasa diğerlerinden farklı. Bu yasa, Irakta savaş çıkartarak kazanılan hakları yasama organı yoluyla tohum tekellerine emanet ediyor. Bu yasa çiftçileri, tüketicileri, ekoloji örgütlerini görmezden geliyor. Bu yasa geleceğimizi patent altına alıyor ve bu hakları tarım tekellerine devrediyor. Bu yasa, halkın gıda güvenliğini ortadan kaldırıyor.

Tohumculuk Yasası Tarımı ve Çiftçileri Çökertecek.

Tohum Binlerce yıllık tarımsal birikimin sonunda elde edilmiş ortak mirasımızdır. Ancak tarımsal üretimimize göz diken tarım tekelleri bu mirasımızı elimizden almaya çalışıyor. Bugüne kadar TAGEM (Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü) e bağlı enstitüler aracılığıyla yürütülen tarımsal ar-ge sonucunda, TİGEM'e ait çiftliklerde tohumların üretilip üreticilere dağıtıldığı tarımsal sistem tamamen yok ediliyor. Özetle ülkemizin tarım sektöründeki tohum üretimi ve satışıözelleştiriliyor. Kendi yerel tohumunu ve çeşitliliğini giderek kaybeden çiftçilerimiz 1 kg domates tohumunu 18-20 bin dolar fiyatla almak zorunda bırakılıyor. Tohum da dahil her türlü girdinin giderek uluslararası şirketlerin eline geçtiği bir sistemde üretici sözleşmeli üreticilikle ürettiği ürününü maliyetine ve maliyetinin altına satmak zorunda kalıyor. Tüketici ise üreticinin ürününü, sattığının 6 kat üstünde aynı ürünü tüketmek zorunda bırakılıyor. 

Tohumculuk Kanunu Tasarısı'nın çiftçiler yok edecek hükümler içeriyor. Bu yasayla, tarımsal çeşit ".. geleneksel ve/veya biyoteknolojik yöntemlerle geliştirilmiş olan genetik yapı" olarak tanımlanıyor ve tescile tabi kılınıyor. Yasanın bu maddesiyle, çok uluslu şirketler, bu topraklarda yüzyıllardır, doğanın ve insan emeğinin oluşturduğu tohumları, neye yarayacağını bilmediğimiz biyoteknolojik yöntemle kazandırdıklarını iddia ettikleri sözde "yeni" özellik ile patentlemeye çalışıyorlar. Tohumların patent altına alınmasına, çokuluslu tohum tekellerinin tohum piyasasını ele geçirmesine hak tanıyarak çiftçi haklarının ihlal edilmesine yol açılıyor. Çiftçiler binlerce yıldan gelen bilgi birikimiyle ıslah ettikleri tohumlukları üzerindeki haklarını kaybetme tehlikesiyle karşı karşıyadır. Böylece çiftçiler temel üretim girdilerini her yıl bir önceki yıldan daha zor temin etmeye başlayacaklardır. Tohum üzerindeki toplumsal hakların, tohum şirketlerinin eline geçmesi ile çiftçiler bir ertesi yıla tohumluk ayıramaz hale gelecektir. Bu şekilde tarımsal üretim tarım tekellerinin insafına bırakılacaktır. 

Tarımsal üretimden soğutulan çiftçi, üretim yapamaz, karnını doyuramaz, toprağına bakamaz. 

Tohumculuk Yasası Biyolojik Çeşitliliğimizi ve Zengin Tarımsal Ürün Desenimizi Tek Tipleştirecek.

Türkiye'ye her yıl, 2 milyon tona yakın genetiği değiştirilmiş (GDO'lu) mısır, soya, pamuk ve kolza hiçbir denetime tabi olmadan girmekte; yem rasyonlarına katılmakta, işlenmekte ve 800 çeşidin üzerinde ürün olarak tüketici sofrasına ulaşmaktadır.

Türkiye'de üretimi ve dağıtımı yasak olan GDO'lu tohumlar, bu Yasa Tasarısı ile yasalaştırılmakta ve ülkenin GDO ile işgaline ortam hazırlanmaktadır. Artık yabancı şirketler, gen kaynağı olan ülkemizde, herhangi bir tohumumuzu, biyoteknolojik yöntemlerle kazandırdıkları bir özelliği gerekçe göstererek patentleyebilecekler.

Tüm Avrupa'daki bitki çeşidine yakın bir sayıda olmak üzere, 3 bini endemik toplam 13 bin bitki çeşidine sahip olan Anadolu coğrafyası, gen bankası niteliğindedir. GDO işgali, biyolojik çeşitliliğimiz üzerinde büyük bir tehdit oluşturacak, çiftçinin tohum ayırma hakkı da elinden alınmış olacaktır.

Tohumculuk Yasası Gıda Güvenliğini, Güvenli Gıdaya Erişme Hakkını Ortadan Kaldıracak.

AB uyum paketi içersinde görüşülen bu yasanın çıkması halinde kamu tohumculuğu her alanından çekilecek ve yerini şirketler alacaktır. Yasa taslağının 15. maddesinde bahsedilen yetki devriyle birlikte kamu üretim, sertifikalandırma, ticaret ve denetimi, uluslar arası dev tarım şirketlerine bırakılacaktır. Böylelikle de ülkemizin "gıda güvenliği" ve "gıda güvencesi" bir avuç uluslar arası gıda tekelinin insafına bırakılmış olacaktır.

Sonuç olarak bu yasa ile Tarım Kanunu'nun 4. Maddesinde tarım politikaları kapsamı içerisinde yer alan, " gıda güvencesi ve güvenliğinin güçlendirilmesi" ilkesini, 5. Maddesi'nde yer alan tarım politikalarını n " Sürdürülebilirlik, insan sağlığı ve çevreye duyarlılık" ilkesini, 6.Maddesinde tarım politikalarını n önceliği olarak belirtilen ".güvenilir gıda arzının sağlanması" ilkesini ve 10. Madde olan "Bakanlık, biyolojik çeşitliliğin, genetik kaynakların ve ekosistemlerin korunması ve geliştirilmesine ilişkin araştırmalar yapar veya yaptırır. Biyoteknolojik yollarla ve/veya çeşitli ıslah metotları kullanılarak elde edilen ürünlerin fikrî mülkiyet hakları kapsamında korunması, kaydı, tescili, üretimi, tüketimi, gıda olarak kullanımı, ihracatı ve ithalatı hakkında ilgili kurum ve kuruluşların görüşü alınmak suretiyle gerekli düzenlemeleri yapar." ilkesinin çiğnenmektedir.

Bu durum ayrıca transgenik tohumların üretim amaçlı ithalatını yasaklayan ve halen yürürlükte olan 2006/1 sayılı İthalat Genelgesinin 5.Maddesiyle de çelişmektedir.

Tohumculuk Yasası Hukuku Çiğniyor.

Genetiği Değiştirilmiş tohumların ulusal bir biyogüvenlik yasası ile yasaklanmadan, böyle bir yasanın hazırlığına girişilmesi uluslararası sözleşme düzenine ve Türkiye'nin taraf olduğu sözleşmelere aykırıdır. Bu yasayla gdolu tohumların ülkeye girişinin serbest bırakılması ve ticarileşmesi hukuksal güvenceye kavuşmaktadır. Oysa bilinmektedir ki gdolu tohumlar, çevre ve halk sağlığı açısından olası riskler taşımaktadır. Bu tohumların biyogüvenlik, biyoçeşitlilik ve halk sağlığı açısından genel olarak güvenilir olduğuna dair uluslararası düzeyde ve AB içerisinde bir fikir birliği bulunmamaktadır. Bu ürünlerin zararsız olduğu ispatlanıncaya kadar da ülkeye girmelerine yasal olanak yoktur. Türkiye’nin de hukuk sisteminde yerini alan ihtiyat ilkesi bunu emreder. Buna rağmen bu yasanın meclise getirilmesi ülkenin gıda geleceğinin satılması ve hukukun bir kez daha çiğnenmesi anlamına gelmektedir.
 .
Ülkenin Geleceği Tohum Lobilerine Emanet Edilemez

Türkiye Cumhuriyeti anayasal bir düzene sahip, demokratik bir rejime sahiptir. Hükümt bu anayasal düzenin gerekliliklerini yerine getirmeli ve derhal bu yasayı geri çekmelidir. Tohumculuk Yasası, tohum endüstrisi lobilerinin görüşleri göz önüne alınarak değil, çiftçi örgütleri ve kooperatifleri, ekoloji örgütleri, Ziraat Mühendisleri Odası ve bu konuda görüşü olan nitelikli bilim insanları vb. tüm tarafların da içinde yer aldığı bir çalıştay tarafından belirlenecek kararlar çerçevesinde alınması gerekmektedir.

Bu konuda biz duyarlı demokratik kitle örgütleri olarak ülkenin geleceğini pazarlayan bu yasaya karşı halkımızı ve duyarlı kamuoyunu göreve çağırıyoruz: 

Tohum Yaşamdır, Yaşam Bizimdir.  
 HYPERLINK "http://www.ekolojistler.org/" \t "_blank" http://www.ekolojistler.org   2 Ekim 2006

TOHUMCULUK YASASI İLE İLGİLİ DİĞER YAZILAR İÇİN:  HYPERLINK "http://www.ekolojistler.org/" \t "_blank" http://www.ekolojistler.org 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder