29 Nisan 2014 Salı

20. BİTKİ GENETİK KAYNAKLARI TOPLANTISINA ÇİFTÇİLER KATILDI, 2007



http://www.ekolojistler.org/bitki-genetik-kaynaklari-toplantisina-cifticiler-katildi.html
 (Çev.: Emanetçiler/Ekoloji Kolektifi) 

FAO tarafından düzenlenen Uluslararası Gıda ve Tarım Bitki Genetik Kaynakları Antlaşması (ITPGRFA- International Treaty of Plant Genetic Resources for Food and Agriculture) İcra Kurulu ikinci toplantısına çeşitli ülkelerden gelen 30 kadar çiftçi ve sivil toplum kuruluşu da katıldı. 
1 Kasım 2007 
Birleşmiş Milletler’deki toplantıya davet edilen çiftçi kuruluşları, bitki tohumlarının araştırma ve ıslah amaçlı paylaşım ilkelerini belirleyen Uluslararası Gıda ve Tarım Bitki Genetik Kaynakları Antlaşmasına taraf olan hükümetlere, antlaşmanın askıya alınması gerektiğini bildirdi. 
Toplantıya katılan 30 çiftçi ve sivil toplum kuruluşu adına konuşan Batı Afrika Bölgesel Çiftçi Örgütü (ROPPA) temsilcisi Ibrahima Coulibaly, Birleşmiş Milletler ve Gıda Tarım Örgütü FAO tarafından Roma’da ev sahipliği yapılan bu Antlaşmanın (Paktın),  bitki ıslah çalışmalarının en önemli parçası olan germplasm el değişimlerinin (takasının)  durdurulması gerektiğini söyledi. Afrikalı çiftçi lideri, taraf hükümetlerin temel bütçe düzenlemelerini de içeren asgari sorumluluklarını yerine getirmedikleri müddetçe antlaşmanın askıya alınmasını talep etti. 
Tohumun Kanunu ("the Law of the Seed") adıyla da anılan “Uluslararası Gıda ve Tarım Bitki Genetik Kaynakları Antlaşması” Yönetim Kurulu, ikinci toplantısı 29 Ekim Pazartesi günü başlamış; ancak 115 üye ülkenin, antlaşmanın sekretarya ofisi ve araştırma için el değiştirilebilir tohumların faydalarının eşit şekilde paylaşımına ilişkin asgari takip mekanizmalarının sürdürülmesi için öngörülen 4. 9 milyon dolarlık bütçeyi sağlayamaması nedeniyle de toplantının kaderi belirsizleşmişti. Ayrıca üye hükümetler, tohumun in situ (yerinde-yani mevcut çiftliklerde) korunması ve güney ülkelerindeki kapasite arttırma programlarına antlaşmanın öngördüğü desteği sağlamakta başarısız kalmışlardı. 
Biyoçeşitlilik Geliştirme ve Koruma Kurumu Network’ünden (21 ülkeyi kapsayan koruma programları ağı) Andrew Mushita, “Şimdiye dek görülmemiş derece kurumlaşmış biyo-korsanlık durumu ile karşı karşıyız” diye ifade ediyor. “Özünde hükümetler, uluslararası tohum şirketlerinin, karşılıklı fayda sağlanmaksızın çiftçilerin tohumlarını hukuki olarak bağlayıcı el değiştirtme rejimlerini empoze etmelerini kolaylaştırmaktadır. ”
Filipin kökenli SEARICE adlı STK temsilcisi Wilhelmina Pelegrina, Uluslararası Tarımsal Araştırmalar Danışma Kurulu (CGIAR)’ nun, Antlaşma’nın ruhuna uyumlu kalabilmesi için germplazma el değişimlerini durdurması gerektiğini söyledi. Pelegrina’nın ifadesine göre CGIAR’a bağlı 11 adet enstitü, Antlaşmanın kuralları gereği 100. 000 adet tohum örneği dağıtmıştır. “Umuyoruz ki durdurulma geçici olur, ki hükümetler  hızlı bir biçimde akıllarını başlarına alırlar. ”
1990 ların ortasında araştırmacılar ve bitki ıslahçıları, hayati önem taşıyan bitki genetik malzemesine ulaşımda kısıtlamalar yaşadıkları için Uluslararası Gıda ve Tarım Bitki Genetik Kaynakları Antlaşması müzakereleri başladı. Özellikle Afrika, Asya ve Latin Amerika’daki bilim insanları ve çiftçiler kuzeydeki ıslahçıların materyal taleplerini reddediyorlardı. Bunun nedeni de şirketlerin çiftçi çeşitlerini alması, patentlemesi ve bundan para kazanmalarıydı. 
Tohum el değişimlerindeki azalma dünya gıda güvenliğini tehdit etmeye başladığı için ülke hükümetleri önlem almaya karar verdiler. Yedi sene süren çalkantılı müzakereler sonucunda ortaya çıkan Antlaşma, Çiftçi Haklarını gözetme ve gelişmekte olan ülkelere finansal yararlar sağlama garantisi vermeyi öngörmüştü. Çünkü asgari yürütme hizmetleri sağlayacak finansman olmadığı takdirde çiftçiler ve gelişmekte olan ülkeler, düzenlemelerde eşitliğin olduğu konusunda güven duymayacaklardı. 
Kanada ETC üyesi Pat Mooney’e göre küresel tohum sanayinin yıllık ticari tohum satış cirosu 23 milyar dolardır. 1970lerde tarım ilacı şirketleri tohum şirketlerini satın almaya başladılar ve bugün 10 adet şirket, dünya tohum ticaretinin % 57 sine sahiptir. Geçtiğimiz sene dünya biyo-teknolojik tohum devi Monsanto tek başına dünyadaki GDO’lu tohumların ekildiği alanların % 87 sine sahipti. Bu çokuluslu gen devlerinin, Antlaşmanın tartışmalı durumundan en çok yarar gören taraflar olduğu düşünülüyor. 
Via Campesina- Avrupa’dan Guy Kastler, “Hükümetlerin hepsi demiyorum, ama bu toplantının esas biyo-korsanları Fransa, Almanya ve Avusturalya’ dır. Bu hükümetler, uluslararası topluluğun Antlaşma’daki sorumluluklarını yerine getirmesine engel olmaktadırlar. Antlaşma’dan en çok fayda sağlayanların bu ülkelerin tohum şirketlerinin olmasına karşın bu 3 ülke, Anlaşma’nın yürütme masrafları için henüz bir kuruş katkı koymadılar; üstelik buradaki müzakereleri de aktif bir şekilde engellemeye çalışmaktadırlar” dedi. 
Toplantıya FAO tarafından davet edilen, fakat katılma masraflarını kendi üstlenen çiftçi grup ve kurumları, dünkü oturumda yer alan hükümet temsilcilerinin, Antlaşma’nın önerdiği çalışma programını görüşmekten caymalarını hayretler içinde izlediler. En tartışmalı meseleler bile yorumsuz geçirildi. 
Dünyanın tohum koruma ve bitki geliştirme faaliyetlerini, çoğunlukla çiftçiler üstlenmektedirler. Salı günü bu gerçek, UPOV (Union for the Protection of New Plant Varieties- Yeni Bitki Türlerinin Korunması için Birlik- merkezi Cenevre’de bulunan ve bitki türlerinin fikri mülkiyet haklarına bakan birim) temsilcisi tarafından da rakamlarla doğrulandı; bitki ıslahçıları birkaç onyılda 70 bin bitki türü “korumuş” ise dünyanın çiftçileri, her yıl bir milyondan fazla bitki türünü çevresel koşullara uyum sağlayarak geliştirmektedirler. 

Brezilya’lı bir küçük çiftçi grubu temsilcisi Maria Elza Gomez’e göre, “FAO’da yürütülen bu müzakereler süreci çökerse, bu meselenin, Birleşmiş Milletlerin, bilimsel alt komitesinin Roma’da Şubat 2008’de toplanacak olan Biyolojik Çeşitlilik Konvansiyonu’na (UN Convention on Biodiversity) taşınması ihtimali vardır. Eğer Antlaşma başka bir BM birimine devrolursa hükümetler ve FAO Antlaşma’nın kontrolunu kaybederler. Bu da çok ciddi bir hata olur, zira gıda zincirinin ilk halkası olan tohumlar üzerindeki denetim, tarımdan anlamayan bir avuç çevreciye bırakılmış olacaktır. 

Daha fazla bilgi için: 
Guy Kastler, Via Campesina/Europe, + (33) 60-394-5721
Maryam Rahmanian, CENESTA, +39 (340) 821-9456
Pat Mooney, ETC Group, +1 (613) 261-0688
Ditdit Pelegrina, SEARICE, +63 917 793 8618  
Antonio Onorati, Crocevia, +39 (340) 821-9456
Andrew Mushita, Community Technology Development Trust, +39 (338) 645-2819

Kaynak: http://www.etcgroup.org/en/materials/publications.html?pub_id=658
Çeviri  : Tracy Lord (Emanetçiler Derneği) & Arca Atay  (Ekoloji Kolektifi)

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder